Zenginlik maddi değil; psikolojiktir, algısaldır. Dili sadece ıspanak tadı alan, binbir çeşit sebzenin tatından yoksundur, yoksuldur. Bu sürdürülemez zenginlik anlayışımız nedeni ile bugün buzullara çarpıp batan Titanic gibi batmaktayız.
İçimizdeki kıtlık ve yokluk korkusu çok derinlere gider. Bedenlerimiz ihtiyaç fazlası gıdaları geri vermek yerine stoklamayı tercih eder. Sahiplenir. Elinde yağ olarak tutar. Saklar. Başka bedenlerle paylaşmaz. İleride yoksun kalmaktan korkar. Samanı saklar. Zamanını bekler. Kıtlık korkusu öylesine güçlüdür ki tüm bedeni ve benliği sımsıkı sarmıştır. Neredeyse nefes aldırmaz!
Bedenlerimiz ve benliklerimiz, kaynakların kıt ve güvenlinmez olduklarını adeta her saniye haykırırlar.
Oysaki kaynaklar kıt mıdır? Evet, gezegemizdeki maddi kaynakların bir sınırı vardır. Fakat gezegenimizin bu sınırlı maddesi, algı ve zekamız sayesinde sonsuz farkı biçimlerde kullanılabilir ve sonsuz farklı ihtiyacı sırası ile karşılayabilir. Geri ve ileri dönüşüm koşuluyla.
Örneğin bir atacı ele alalım. Ataç ne iş yapar ya da hangi ihtiyacımızı karşılar? Ataç ile kağıt tutturulabilir. Peki, dünyadaki tek mal varlığımız ataç olsa ve benim bir atacım olsa, sizin de on atacınız olsa hangimiz daha zengin sayılırız? Tabii on ataca sahip olduğunuz için siz daha zengin sayılırsınız. Ben ise sizden daha fakir kabul edilirim. Çünkü sadece bir atacım var! Siz benden tam on kat daha zengin sayılırsınız. Fakat ben atacımla sadece kağıt tuturmasam ve atacı çatal olarak da kullansam iki iş yapmış ve iki ihtiyacı bir ataçla sırası ile karşılamış olurum. Şimdi, kim daha zengindir? On ataçla kağıt tutturan mı yoksa bir ataçla hem kağıt tutturan hem de çatal olarak kullanabilen mi? Ya ben atacımla yirmi değişik işi yapmanın bir yolunu algılarsam ve bunları yaparsam ne olur? Anten, yüzük, küpe, fermuar kopçası, anahtarlık, maymuncuk, saç, vs gibi... Bu durumda kim daha zengin sayılacaktır? Ben her ihtiyacınız olduğunda atacımla bu ihtiyacınızı karşılayabilirim ve karşılığında sizden ataç alabilirim ve ataçlarımız nicelik ve nitelik olarak arttırabilirim. Aslında, başlangıçtaki o on ataç sizin değildir bendeki bu algı artışından sonra. Ataçlarınızın tümü aslında benimdir. Ve size sadece aslında benim olan zenginliğin hamallığını yapmak düşmektedir.